Prof. Dr. Erol Özvar: “Yapay Zekâ Fırsat Olduğu Kadar Tehdit de Barındırıyor”
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, katıldığı uluslararası bilimsel bir etkinlikte yaptığı konuşmada, yapay zekâ teknolojilerinin sadece eğitim ve araştırma alanında değil, küresel düzenin işleyişi açısından da ciddi etkiler doğurabileceğini belirtti.
Özvar, konuşmasında özellikle yapay zekânın uluslararası rekabet, etik normlar, dijital sömürgecilik ve bilgi güvenliği gibi başlıklarda yeni tehditler üretebileceğine dikkat çekti. Teknolojinin denetimsiz gelişiminin, ülkeler arasında eşitsizlikleri derinleştirme ve bilgiye erişimi tekel haline getirme riskini barındırdığını vurguladı.
Yükseköğretim Kurumlarına Stratejik Sorumluluk Çağrısı
YÖK Başkanı, üniversitelerin sadece teknoloji üretiminde değil, aynı zamanda bu teknolojilerin etik kullanımına rehberlik etme görevini üstlenmeleri gerektiğini ifade etti. Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarına da çağrıda bulunan Özvar, şu başlıkların altını çizdi:
Yapay zekâya yönelik disiplinlerarası araştırma merkezlerinin kurulması
Hukuk, felsefe ve etik eksenli çalışmalarla teknolojik gelişmelerin insan onuru ile uyumlu hale getirilmesi
Uluslararası iş birlikleriyle şeffaf ve denetlenebilir yapay zekâ modellerinin geliştirilmesi
Öğrencilerde dijital farkındalık ve eleştirel yapay zekâ okuryazarlığının artırılması
Bu adımların, sadece teknik değil, sosyal ve kültürel boyutlarıyla da yapay zekâya bütüncül yaklaşımı zorunlu kıldığını belirtti.
Uluslararası Sistem ve Dijital Egemenlik Vurgusu
Konuşmasının en dikkat çekici bölümlerinden biri ise dijital egemenlik ve küresel adalet konularına yönelik uyarılar oldu. Özvar, bazı büyük teknoloji şirketlerinin veri akışlarını ve bilgi algoritmalarını kontrol etmesi yoluyla ülkelerin egemenlik alanlarına müdahale edebileceğini söyledi.
Yapay zekânın sadece araçsal bir teknoloji değil, aynı zamanda jeopolitik bir unsur haline geldiğini vurgulayan Özvar, “Eğer bu alanı regüle edemezsek, karar alma süreçleri bile algoritmalar üzerinden şekillenebilir ve bu durum, demokrasiyi tehdit edebilir,” ifadelerini kullandı.
Yükseköğretimde Yeni Dönem: Yapay Zekâ Mükemmeliyet Merkezleri
YÖK’ün son dönemde attığı adımlardan biri olan “Yapay Zekâ Mükemmeliyet Merkezleri” projesi de toplantıda gündeme geldi. Prof. Dr. Özvar, bu merkezlerin üniversiteler bünyesinde hem araştırma hem de etik ve sosyal etki analizleri yapacak şekilde yapılandırıldığını açıkladı.
Ayrıca, yapay zekâ destekli eğitim sistemlerinin pedagojik altyapı ile uyumlu hale getirilmesi, öğrenci değerlendirme sistemlerinde adaletin sağlanması ve akademik dürüstlüğün korunması gibi konuların öncelikli olarak ele alınacağı belirtildi.
Özvar’dan Gençlere Mesaj: “Sadece Üretici Değil, Sorgulayıcı Olun”
Yapay zekâya dair söylemlerinin sadece teknik uzmanları değil, genç kuşakları da kapsadığını belirten Özvar, özellikle üniversite öğrencilerine seslenerek:
“Geleceğin dünyasında yer almak istiyorsanız, sadece yapay zekâ teknolojilerini öğrenmekle kalmayın, onların etkilerini de sorgulayın. Eleştirel bilinç, en az teknik yetkinlik kadar değerlidir.”
sözleriyle çağrıda bulundu.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın yapay zekâya ilişkin bu açıklamaları, Türkiye’nin yükseköğretim politikalarında bu alana ne denli önem verildiğini bir kez daha ortaya koydu. Akademik çevreler, bu vizyonun üniversiteleri sadece teknoloji üreticisi değil, aynı zamanda etik rehber konumuna taşıyabileceğini değerlendiriyor.